Ses Sağlığınızı Nasıl Korursunuz?

Seslendirme kariyeri, inişli çıkışlı bir yolculuktur. Bir gününüzü boş geçirirken, sonraki gününüzün tümünü seslendirme yaparak geçirebilirsiniz. İster film dublajı yapın, ister reklam seslendirmesi yapın, sesinizin özel bir bakıma ihtiyacı vardır. Bir kemanı, zorlu bir performansın ardından dayanıklı kılıf kutusuna koyup güvenli bir şekilde saklayabilirsiniz; ama ses telleriniz her yerde sizinledir. Sesinizi koruyarak kariyerinizi de korumuş olursunuz.

Gündelik hayatta zaman geçirdiğiniz ortamların, ses sağlığınız ve en yüksek performansı sergileme yeteneğiniz üzerinde çok büyük bir etkisi vardır. Yaşam tarzınızın bir parçası haline gelmiş olan aşırılıklar (sigara, içki, ilaçlar, yoğun seyahatler ya da yorgunluk) yavaş yavaş sesinizin bozulmasına sebep olabilir. Buradaki basit kural şudur; ne kadar sıkı çalışırsanız, çalışmadığınız zamanlarda da o kadar tembel olmalısınız.

  1. Bol Su İçin Dur durak bilmeden uzun günler ve haftalar boyunca kayıt stüdyosunda kalırsanız, sesinizin yumuşaklığını ve ses tonunuzun istikrarını korumak için fazladan özene ihtiyaç duyarsınız. Stüdyolar, elektronik ekipmanları korumak için her mevsim çalışan klimalar yüzünden son derece kuru ve fazlasıyla soğuktur. Mutlaka her sabah ve akşam içinize buhar çekmenin sesinize iyi geldiğini göreceksiniz; çünkü sinüs, nefes almanızla birlikte ciğerlerinize giden havayı nemlendirmekten sorumludur. Yoğun aylarda, soğuk ya da kuru dönemlerde, seslendirmelerin öncesinde ve sonrasında ve ayrıca uyandıktan sonra ve yatmadan önce 20 dakikalık bir buhar banyosu ses sağlığınıza iyi gelecektir.
  2. Boynunuzu ve Göğsünüzü Sıcak Tutun Boğazınıza, boynunuzun arkasına, kulaklarınıza ve göğsünüze iyi bakın. Seslendirme sanatçıları bazı şeyleri gerçek dünyada zorunluluklara maruz kalarak tecrübe eder ve üşütmek, yorgun bir boğazı zayıflatabilir ve sesle ilgili hasara ve enfeksiyona karşı savunmasız bırakabilir. İhtiyaç duymadığınızı düşünseniz de, iç mekanlarda bile eşarp,fular ya da kaşkol takın! Yaz mevsimi için bile hafif bir kaşkolunuz olsun, böylelikle klima boğazınıza çarpmamış olur. Kış mevsiminde iç mekanlar için de yumuşak, akrilik, kaşmir ya da pamuk bir kaşkolunuz olsun. Daima bir kaşkol takın ve soğuk havalarda dışarıda yürürken kulaklarınızı koruyun. Cereyanlı stüdyolarda gecenin geç saatlerinde çalışacaksanız soğukta kullanmak için iş çantanızda daima kalın kıyafetler bulundurun. Tıpkı bir sporcu gibi düşünün: futbolcular için tozluklar ve böksörler için boks dişliği ne ise, bir seslendirme sanatçısı için de fular ve kalın kıyafetler o demektir. Son derece hassas olan küçük kas gruplarıyla çok yoğun çalışıyorsunuz ve onların ısı ve nem bakımından sabit tutulmaları gerek. Nasıl uyuduğunuza dikkat edin. Pencereleri kollayın, cereyanda kalmamaya çalışın; özellikle de geceleri terliyorsanız.
  3. Soğukkanlılığınızı Koruyun Daha iyi bir performans sergilemek için seslendirme yapmadan önce yoga ya da meditasyon yapıyormuşçasına 30 dakika rahatlayarak ses yorgunluğunuzu azaltın. Eğer kahve tiryakisiyseniz, bu sizin için biraz zor olacaktır. Çünkü kahve; ağız kuruluğu, nefes darlığı ve gerginlik üzerinde korkunç bir etkiye sahiptir. Yeşil çay, destek ihtiyacı duyanlar için harika bir alternatiftir. Düşük miktarda kafein içerdiği için istediğiniz kadar tüketebilirsiniz.
  4. Alkol Kullanmayın Alkolün ses kaliteniz üzerinde olumsuz etkisi vardır. İşitme hassasiyetinizi etkiler ve seslendirme zamanlamasını ayarlama yeteneğinizi ve ritm duygunuzu kaybettirir. Alkol tükettiğinizde, vücudunuz susuz kalır. Eğer bir iş öncesi, 24 saat içinde aşırı alkol tüketme durumunuz söz konusu olduysa 2-3 litre su için, fazladan protein yiyin ve kaslarınız ile beyninizdeki gerginliği yok etmeye çalışın.
  5. Uyuşturuculardan Uzak Durun Ne yazık ki, birçok sanatçı madde bağımlılığında teselli buluyor; özellikle de esrar, kokain ve eroinde. Bu maddeler, insan hayatının yanı sıra ses için de son derece tahrip edici özelliğe sahiptir. Bunların yakınından bile geçmeyin. Eğer kullanıyorsanız da bir an önce destek alıp  buna son verin. Eğer bu bağımlılık sizi öldürmez ya da hapse düşürmezse, bıçak altına yatacağınız bir ses ameliyatı sizi bekliyor demektir.
  6. Sesinizi Dinlendirin Agresif ve yüksek performansa dayalı bir seslendirme tarzınız olabilir. Ancak sesinizin hasar görmesini önlemek için izin kullanmanız şarttır. Uzun bir kaydın ardından mutlaka 1-2 saat ara verin. Her hafta bir tam gün tıpkı bir keşiş gibi inzivaya çekilin.
  7. Tütün Mamülleri Kullanmayın… Hiçbirini! Ama eğer kullanıyorsanız ya da etrafınızda sigara içenler varsa, dinlenerek ve sıvı tüketerek ilave tedbirler almalısınız. Duman, ciğerlerinizi zamk gibi yapışan, katran gibi bir maddeyle doldurur; bu da sesinizin gücü, kalitesi, esnekliği ve nefes ile ses perdesinin kontrolünde kayıplara neden olur. Bu da ses tonunuzu önemli ölçüde değiştirecektir. Sigara kullananlar için; evde kullanılabilen nemlendirici bir cihaz almak şarttır. Bununla birlikte, buharın sıcak ya da serin olması kişisel bir tercihtir. Bazı kişiler, ciğerlerindeki katranımsı maddenin sıcak buharla yapışkan hale geldiğini ve kendilerini öksürttüğünü keşfetmiştir. Eğer böyle oluyorsa, serin nemi deneyin. Kayıt zamanlarında, günde ikiden fazla sigara içmeyin. Ses kaydı sırasında asla sigara kullanmayın. Bununla birlikte karanfilli, mentollü, koyu renk ve elektronik sigaralardan tamamen uzak durun! Sigarayı azaltın ve günde birkaç tanesini hayatınızın bir parçası gibi değil, yemeğin sonunda yenen bir tatlı gibi düşünün. Canınız nefes almayı çektiğinde, nefes egzersizleri yapın ya da su için. Oksijen sizin en çok ihtiyacınız olan şeydir. Sigaranın bir mikrofonun en büyük düşmanı olduğunu unutmayın. Sigara dumanı, mikrofondaki hassas diyafram ve diğer bileşenlerde katran ve diğer kimyasallar birikmesine neden olur. Bu kirlenme, ses kalitesini düşürür ve mikrofonun ömrünü kısaltır. Mikrofonunuzun çöp olmasını istemiyorsanız stüdyoda sigara içmeyin ya da içirmeyin. Yaşınız tutmuyorsa, tütün mamüllerinden hiçbirini kullanmayın; çünkü ciğerleriniz bununla başa çıkamayabilir. Ciğerleriniz olgunlaşmadığı için ileride kötü bir sesiniz ve kısa bir kariyeriniz olacaktır.
    Yazan: Mehmet Onur
    Blog yazılarının yayın hakları www.mehmetonur.com’a aittir. Yazıların bütünü veya bir kısmı kaynak gösterilmeden başka bir web sitesinde izinsiz olarak kullanılamaz.