Bir kayıt öncesinde gergin olmak son derece doğaldır. Kimse size sinirlerinizi nasıl kontrol edeceğinizi kesin olarak söyleyemez. Çünkü onlar sizin sinirlerinizdir, size aittir ve başka hiç kimse onlarla tam olarak sizin gibi yaşayamaz. Eğer insanların önündeyseniz ya da seyircinin karşısında canlı bir sunum yapıyorsanız veya bir kameranın bütün ışıkları sizin üzerinizdeyse karnınızda daima kelebekler uçuşacaktır. Bu son derece normaldir ve açıkçası çok da kötü bir durum değildir; çünkü rahatlayamıyorsunuzdur. Son derece tecrübeli seslendirme sanatçılarında bile kayıt esnasında her zaman bir parça tedirginlik ve heyecan vardır. Sizi felce uğratmadığı sürece adrenalin iyidir. Unutmamak gerekir ki, bunları kontrol altında tutmak için yapabileceğiniz şeyler vardır. Rutininizi oluşturmak, bu yollardan biridir.
Düzenli olarak yaptıklarımızı, rutinimizin bir parçası haline getirirsek, alışkanlık halini alır ve canımızın sıkılma eğilimi azalır. Bir seslendirme seansına böyle bir yaklaşımla başlayabilirsiniz.
İşte size rutininizi oluşturmak için birkaç ipucu:
Metninize işaretler koyun.
Metni ve metindeki farklı nüansları anladığınızdan emin olun. Durmanız ve nefes almanız gereken bölümleri işaretleyin. Hızınızı ya da vurgunuzu değiştirmeniz gereken kısımların altını çizin. Sayfadaki kelimeler ve onları yorumlayış tarzınız içinize sinsin. Ancak ne yaparsanız yapın, çok fazla prova yapmayın. Eğer yaparsanız, bütün doğallığı yok etmiş olursunuz.
Kayıttan önce süt ürünleri tüketmeyin, alkol ya da kafein almayın. Sesinizin hiçbir şekilde bozulmasını istemezsiniz öyle değil mi?
Yanınıza bir bardak su alın.
Vaktinde stüdyoda olun. Büyük bir stüdyoda kayıt yapıyorsanız, yol durumunu planlayın ve seans başlamadan en az 20 dakika önce orada olacak şekilde kendinizi ayarlayın. Bu 20 dakikayı nefes egzersizleri yaparak ve kendinizi ortama alıştırarak değerlendirin.
İşleri basit tutun, kendiniz olun ve eğlenin. Hayat kurtaran bir ameliyat yapmak üzere değilsiniz, yani perspektif kazanın! Kısıtlamalarınızdan biraz olsun kurtulursanız, performansınız çok daha iyi olacaktır.
Ses mühendisiyle ya da yakınınızda olan her kim varsa onunla ayaküstü sohbet edin, ona bir fıkra anlatın, havayı yumuşatacak yorumlar yapın.
Metninizin bir bölümünün provasını yapın ve sesli okuyun.
Müşterinin sizden ne beklentiğini kestirmek çok güçtür. Seanstan önce üstü kapalı bir yönlendirme almış olabilirsiniz; ama buna takılmayın. Müşteri, dinlediğinde ne istediğini bilecektir; bu yüzden de stüdyodan içeri seslendirmeniz ile ilgili peşin hükümlerle girmeyin.
Örnek üzerinde deneme yapmaya hazırlıklı olun ve anı yaşayın.
Eğer her ses kaydına aynı şekilde yaklaşabilirseniz, bu sizin için standart bir uygulama haline gelecek ve sinirlerinizin yatışmasına kesinlikle yardımcı olacaktır. Bu durum tedirginliğinizi tamamen geçiremez; ama sinirlerinizin kontrolden çıkmalasını muhakkak engeller.