Stüdyo Heyecanı

Stüdyo Heyecanını Nasıl Yenersiniz?

Bir sanatçının kayıt öncesinde kendini gergin ve stresli hissetmesi son derece doğaldır. Kimse sinirlerinizi nasıl kontrol edeceğinizin kesin formülünü size söyleyemez. Çünkü onlar sizin sinirlerinizdir, size aittir ve başka hiç kimse onlarla tam olarak sizin gibi yaşayamaz. Eğer insanların önündeyseniz ya da seyircinin karşısında sahnede canlı olarak bir sunum yapıyorsanız veya bir kameranın bütün ışıkları sizin üzerinizde ise karnınızda daima kelebekler uçuşacaktır. Bu son derece normaldir ve açıkçası çok da kötü bir durum değildir; çünkü rahatlayamıyorsunuzdur. Son derece tecrübeli seslendirme sanatçılarında bile kayıt esnasında her zaman bir parça tedirginlik ve heyecan vardır. Sizi felce uğratmadığı sürece adrenalin iyidir. Unutmamak gerekir ki, bunları kontrol altında tutmak için yapabileceğiniz şeyler vardır. Rutininizi oluşturmak, bu yollardan biridir.

Düzenli olarak yaptıklarımızı, rutinimizin bir parçası haline getirirsek, alışkanlık halini alır ve bu da canımızın sıkılma olasılığı azalır. Bir seslendirme seansına böyle bir yaklaşımla başlayabilirsiniz.

İşte size rutininizi oluşturmak için birkaç ipucu:

Metninize işaretler koyun.

Metni ve metindeki farklı nüansları anladığınızdan emin olun. Durmanız ve nefes almanız gereken bölümleri işaretleyin. Hızınızı ya da vurgunuzu değiştirmeniz gereken kısımların altını çizin. Sayfadaki kelimeler ve onları yorumlayış tarzınız içinize sinsin. Ancak ne yaparsanız yapın, çok fazla prova yapmayın. Bu doğallığın ortadan kalkmasına sebep olabilir.

Kayıttan önce süt ve süt ürünleri tüketmeyin, alkol ya da kafein almayın. Sesinizin hiçbir şekilde bozulmasını istemezsiniz öyle değil mi?

Yanınıza bir bardak su alın.

Vaktinde stüdyoda olun. Büyük bir stüdyoda kayıt yapıyorsanız, yol durumunu planlayın ve kayıt başlamadan en az 20 dakika önce orada olacak şekilde kendinizi ayarlayın. Bu 20 dakikayı nefes egzersizleri yaparak ve kendinizi ortama alıştırarak değerlendirin.

Rahat olun, kendiniz olun ve eğlenin. Hayati risk taşıyan bir ameliyata girmiyorsunuz! Kendinizi kısıtlamayı bırakırsanız, performansınız çok daha iyi olacaktır.

Ses mühendisiyle, yapımcıyla ya da yakınınızda olan her kim varsa onunla ayaküstü sohbet edin, ona bir fıkra anlatın, havayı yumuşatacak yorumlar yapın.

Metninizin bir bölümünün provasını yapın ve sesli okuyun.

Müşterinin sizden ne beklentiğini kestirmek çok güçtür. Seanstan önce üstü kapalı bir yönlendirme almış olabilirsiniz; ama buna takılmayın. Müşteri ancak sizi dinledikten sonra ne istediğini tam olarak bilecektir; bu yüzden de stüdyodan içeri seslendirmeniz ile ilgili peşin hükümlerle girmeyin.

Örnek üzerinde deneme yapmaya hazırlıklı olun ve anı yaşayın.

Eğer her ses kaydına aynı şekilde yaklaşabilirseniz, bu sizin için standart bir uygulama haline gelecek ve sinirlerinizin yatışmasına kesinlikle yardımcı olacaktır. Bu durum tedirginliğinizi tamamen geçiremez; ama sinirlerinizin kontrolden çıkmasını muhakkak engeller.

Yazan: Mehmet Onur
Blog yazılarının yayın hakları www.mehmetonur.com’a aittir. Yazıların bütünü veya bir kısmı kaynak gösterilmeden başka bir web sitesinde izinsiz olarak kullanılamaz.